Sağlık

Fitik Asit Nedir? Faydaları ve Zararları

Fitik Asit Nedir? Faydaları ve Zararları, sağlık bölümümüzde Fitik Asit Nedir? Faydaları ve Zararları ile alakalı bilgi aktaracağız.. Fitik Asit Nedir? Faydaları ve Zararları ile merak ettiğiniz tüm yanıtlar makalemizde

Fitik Asit Nedir? Faydaları ve Zararları

Fitik asit nedir bu asitle alakalı en fazla araştırılan konudur. Fitik asit, tahıllarda, kuruyemişlerde ve tohumlarda bulunan doğal bir antioksidandır. Bir antioksidan olarak sağlığa yönelik bir çok faydası olmasına rağmen, minerallerin emilimini azalttığı için ‘’antinutrient’’ bir madde olarak kabul edilir. Minerallerin emilimini azaltması ve sindirim sistemi üzerindeki bazı etkilerinden ötürü fitik asitin diyette azaltılmasının hastalıkların önlenmesi ve nasıl tedavi edileceği ile alakalı yararları olabileceği de kanısına varılmaktadır.

Fitik asit bunun bunun yanında fitat olarak da bilinir ve mineral noksanlıkleri olan bireylerin fitat içeren gıdalardan özellikle uzak durması tavsiye edilir. Esasen dünya nüfusunun hemen hemen yarısından fazlasında vitamin ve mineral noksanlıkleri görülmektedir. Gelişmekte olan ülkeler özellikle demir ve çinko eksikliği çok yaygın olan bir sağlık sorunudur. Fitik asitin, bu mikro besinlere bağlanması ve onların emilimini engellemesi de bu noksanlıkte rol oynuyor olabilir. Bu nedenle fitik asidin etkisiz hala getirilmesi için fermantasyon ve çimlendirme gibi yöntemlere başvurulabilir. Fitik asit nedir sorusuna yanıt verdiğimiz göre faydalarını ele alabiliriz.

Fitik asidin besin emilimini azaltmasının bunun yanında bir antioksidan olarak bazı sağlık faydaları da bulunur. İşte fitik asit faydaları:

Fitik asidin faydaları içinde şüphesiz ki en dikkat çekici olanı bireylerin en fazla endişe ettiği hastalıklardan birisi olan kansere yönelik potansiyel etkisidir. Bilimsel araştırmalar fitik asidin bazı kanserlerin gelişme ihtimalini azaltabileceğini ortaya koymaktadır. Fitik asidin özellikle kolon kanserine yani kalın bağırsak kanserine karşı etkisi yüksektir. Bağırsakta oksidatif stresin hücrelere zarar vermesini engelleyerek kolon kanserine karşı koruyucu olabilir.

Osteoporoz yani kemik erimesi özellikle kadınlarda menopoz sonrası görülme ihtimali git gide artan bir hayli önemli hastalıktır. İleri yaşta erkekleri de belli düzeyde etkileyen bu sorun fitat tüketimi ile azaltılabilir. Menopoz sonrası kadınlarda yapılan bazı araştırmalarda, diyetlerindeki fitat miktarı daha az olan kadınlarda kemik kaybı ve kalça kırığı riskinin daha yüksek olduğu gözlenmiştir. Fitat yönünden zengin bir diyetle beslenmek kemik kaybı ve kemik kırılması riskinin azaltılması yönünden faydalı olabilir.

Tatlı patates kabuğundan elde edilen fitik asit özütünün, tip 2 diyabette insülin direncini diyabet ve kan şekeri kontrolünde etkili olduğu görülmüştür. Lakin fitik asidin diyabet ile alakalı etkileri kesin değildir. Bu çalışmada diyabetik sıçanlarda fitik asit takviyelerinin faydaları ve yan etkileri değerlendirilmiştir ve insanlar üzerindeki etkisi kesinlikle bilinmemektedir. Fitik asit faydaları incelemesini yaptığımıza göre, zararlarını ele alabiliriz.

Fitik asit zararları besin emilimine yönelik negatif etkileri ile alakalıdir. Bu nedenle beslenmeye negatif etkisi olduğu düşünülür ve sağlığa yönelik endişelar duyulmasına yol açar. Fitik asidin bir antinutrient olarak ün salmış olmasının altında bir çok bilimsel araştırma bulunur. Araştırmalar fitik asidin demir, çinko, manganez ve kalsiyum gibi insan vücudunun temel işlevlerinin düzenlenmesinde görevli olan besin maddelerinin emilimini bozabileceğini göstermektedir. Fitik asidin mineral emilimini azaltması yalnızca tüketildiği öğün için geçerlidir. Eğer bir sonraki öğünde fitik asit içeren bir gıda tüketmez iseniz mineral emilimi ile alakalı olarak endişe etmeniz gerekmez.

Gıdalarda fitik asit en yoğun olarak tahıllar, baklagiller, yağlı tohumlar ve sert kabuklu yemişlerde bulunur. Tüm bu gıdalar günlük diyetimizin büyük bir kısmını oluştururlar ve bu temel gıdaların sağlığa yönelik bir çok faydaları mevcuttur. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde bu gıdalar günlük toplam kalori alımının % 40 ve % 60’ını oluştururlar. Tahıllar fitik asit içeriği yönünden bi hayli yüksektir. Buğday tohumu ve buğday kepeğinde fitik asit miktarı % 1.1–3.9 ve % 2.0–5.3’tür. Pirinç kepeğinde ise % 8.7 kadar mevcuttur ki bu oran bi hayli yüksektir. Daha detaylıca saymak gerekirse aşağıdaki gıdalarda fitik asit bulunur:

Tahıllar: Tam buğday unu, yulaf ve pirinç

Baklagiller: Fasulye, barbunya, soya fasulyesi, yer fıstığı ve mercimek

Kabuklu yemişler ve tohumlar: Ceviz, susam, badem ve çam fıstığı

Yumrulu bitkiler: Patates, şalgam, pancar ve havuç

Besinlerdeki Fitik Asit Nasıl Azaltılır – Yok Edilir?

Besinlerin içinde bulunan fitat hazırlanma esnasında büyük miktarda azalır. Besinlerdeki fitik asit miktarını azaltmak için uygulayabileceğiniz yöntemler şunlardan oluşmaktadır:

Baklagilleri pişirmeden önce bir gece suda bekletme geleneğini hepimiz biliriz. İşte bu işlem fitatın azaltılmasında bi hayli etkilidir. Baklagillerde bulunan fitatın büyük kısmı dış bölümde bulunur. Baklagiller suya batırıldığında ise fitat suda çözünür ve böylece etkisi azalır. Baklagillerden bezelyenin 12 saat boyunca suda bekletildiği fitat oranının % 9’a kadar azaldığı görülmüştür. Bunun yanında ıslatma yöntemi her baklagilde aynı etkiyi göstermeyebilir. Islatma, yöntemine ek olarak fitat içeriğini azaltmak için filizlendirme, fermente etme ve pişirme metotları birlikte kullanılır.

Filizlenme dönemi bitkilerin tohumdan çıkmaya başlamalarıdır. Çimlenme olarak da anılan bu süreç esnasında tahıl, tohum ve baklagillerde bulunan besin maddelerin insanlar aracılığıyla kullanılması kolaylaşır. Filizlenme yahut çimlendirme şu biçimde yapılır:

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu