DÜNYAYI BARIŞ VE İTİDALE ÇAĞIRIYORUZ
Muhterem Müslümanlar!
Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: “Ey iman edenler! Hepiniz topluca barış dini İslam’a girin. Şeytanın peşinden gitmeyin. Çünkü o, size apaçık bir düşmandır.” Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamber Efendimiz (s.a.s) namazlarının sonrasında Cenâb-ı Hakk’a şöyle niyazda bulunmuştur: “Allah’ım! Sen, Selâm’sın; selam, barış ve esenlik Sendendir. Yücelik ve ikram sahibi olan Allah’ım! Sen ne mübareksin.”
Aziz Müminler!
Yüce dinimiz İslam barış ve esenlik dinidir. Allah’ın güzel isimlerinden birisi de “es-Selâm”dır. Rabbimiz, barış ve esenliğin kaynağıdır. Kullarına İslam ile barışın yolunu gösteren O’dur. Cenâb-ı Hak, Hz. Âdem’den bu yana gönderdiği tüm rahmet elçileri aracılığıyla insanlığı barışa davet etmiştir. Zira barışın olmadığı yerde savaş mevcuttur. Savaşın olduğu yerde ise kan, gözyaşı ve sönen ocaklar mevcuttur. Yetim ve öksüz kalan çocuklar, dağılan aileler, yıkılan medeniyetler, kaybolan umutlar mevcuttur.
Kıymetli Müslümanlar!
İslam’ı kabul edenlere, barışın teminatı anlamında Müslüman adı verilmiştir. Müslüman, Rabbimizin “Selâm” isminin dünya çapındaki temsilcisidir.
Müslüman, barıştan yana tavır alan, etrafına güven veren, huzur ve kardeşlik ortamına katkı sunan insandır. Bunun yanında Müslüman, zulme rıza gösteremez. Zalime asla destek olamaz. Çekilen sıkıntılara, yaşanan acılara duyarsız kalamaz. Tek bir kuruşuyla dahi masumlara sıkılan kurşunların, mazlumlara atılan bombaların destekçisi olanlara katkı sunamaz. İstiklâl Şairimiz, Müslüman’ın bu tavrını şöyle ifade etmektedir: Kanayan bir yara gördüm mü yanar tâ ciğerim, Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim. Adam aldırma da geç git, diyemem, aldırırım: Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!
Değerli Müminler!
Dünyamızı yangın yerine çevirmek isteyen siyonist zalimler aracılığıyla, önce Gazze’de şimdi de göçe zorladığı Refah’ta Filistinli masumların, bebeklerin ve kadınların üzerine bombalar yağdırılmaktadır. Anlamı “ferahlık ve esenlik” olan Refah kentinde insan hakları, zulmün ateşinde yakılmaktadır. Annelerinin kokusuna doyamamış yavrular, yavrularının kokusuna doyamamış anneler şehit edilmektedir. Sadece bir şehir, bir toprak parçası değil, dünyanın gözü önünde Gazze ve Refah’ta insanlığın izzeti çiğnenmektedir. Can, mal ve namus dokunulmazlığı ayaklar altına alınmaktadır. Mazlumlara gönderilen insani yardımlara dahi engel olunmaktadır. Bunun yanında eziyet, yalnızca Gazze ve Refah’ta değil ne yazık ki Doğu Türkistan başta olmak üzere dünyanın birden fazla yerinde sürdürmektedir.